Uzay Tarihi 2- ABD, Sovyetler’e Karşı
1957 yılında Sovyetler Birliği’nin “Sputnik 1” adlı ilk yapay uyduyu yörüngeye oturtmasıyla uzay savaşlarının başladığını bir önceki yazımızda bahsetmiştik. Sovyetlerin 1961’ de uzaya ilk insanı (Yuri Gagarin) çıkarmalarıyla ABD halkı, Sovyetlerin teknolojilerinin kendi teknolojilerinden kat be kat önde olduğunu hissetmeye başladılar. Artık ABD hükümetinin savaşı kazanması için önlerinde tek seçenek vardı. Şimdiye kadar kimsenin hayal bile edemediği bir şeyi başarmak... Ay’a seyahat etmek.
Fransız yazar Jules Verne’nin muhteşem kitabı “Aya Seyahat”, basıldığı ilk yıllarda insanların böyle bir yolculuğun imkansız olduğunu düşünmelerini hepimiz tahmin ediyoruzdur. 20. Yüzyılın ortaları olmasına rağmen bırakın Ay’a seyahat etmeyi, uzaya çıkmak bile hayallerin sınırlarını zorlayan bir yolculuk. Ama (neredeyse) tüm ilkleri başaran Sovyetlerin karşısında ABD’nin böyle bir girişimden başka seçenekleri kalmamıştı artık. 1962 yılında dönemin başkanı olan John F. Kenndy, akıllara kazınan şu cümleyi kuruyor:
-Biz Ay'a gitmeyi tercih ediyoruz!
Kenndy’in bu sözü ABD halkı için muazzam bir motivasyondu. Öyle ki sonraki yıl Başkan suikaste uğrayıp öldüğü halde ardından gelen başkanlar bu vizyonu benimsemeye devam etmiştir...
Ay’a insanlığı götüren projenin “Apollo Projesi” olduğunu neredeyse hepimiz biliriz. Ama çoğu kişi Gemini projesinden bihaberdir.
Gemini, Apollodan önce başlamış bir projedir. Amacı ise uzayda iki farklı noktaya gönderilmiş araçları birbirine kenetlenmesini sağlamaktır. Şöyle ki rokete bir kapsül koyarak ve içine mürettebatı yerleştirip aya insan gönderemezsiniz. Bu görev öyle karmaşık bir rotaya sahiptir ki, bir dizi fiziksel adımlar olmadan bu yolculuk imkansızdır ve bu adımlardan biri de (ki en önemli adım) kenetlenmedir. Gemini’nin amacı da tam olarak bunu mümkün hale getirmekti. 1965 yılında başlayıp yaklaşık bir yıl süren bu proje kapsamında 12 fırlatılış yapılmıştır. Bir yıl içinde bu kadar fırlatılış yaptıklarına göre ABD’nin ne kadar hırs yaptıklarını az çok tahmin ediyorsunuzdur. Akabinde, yani bir yıl sonra 1967’ de Gemini’nin başarılı bir şekilde sonuçlanmasıyla meşhur “Apollo projesi” başladı ve hedefe bir adım daha yaklaşmış olduk...
Apollo projesi ise bir anda aya gitmek için hala güvenli değildi. Bu yüzden mantıklı olan adım adım hedefe yaklaşmaya devam etmekti. Apollo’nun ilk fırlatılışlarındaki amaç aya kadar gidip etrafında turlar attıktan sonra dünyaya dönmekti. Bu birinci aşamayı geçtikten sonra akabinde fırlatılan uzay aracıyla da aya iniş yapacaktık. Takvimler 27 Ocak 1967’yi gösterdiğinde test aşamasında olan Apollo 1, kapsülde çıkan bir yangın sonucu 3 astronotun ölmesiyle sonuçlandı ve bu büyük kazası moralleri bir kez daha yerle bir etti. Kazanın ardından Apollo 1, 2 ve 3 iptal edilip 9 Kasım 1967’ de Apollo 4 başarılı bir şekilde fırlatıldı. Lakin daha fazla can kaybını engellemek için Apollo 4, 5 ve 6 insansız olarak fırlatıldı. İşlerin yoluna girdiğini gören NASA, 7. görevden itibaren insanlı uçuşlarına başladı ve Apollo 10’un ayın çevresinde tur atıp Dünya’ya geri dönmesiyle artık ay’a inmek için bir sebep kalmamıştı. Sadece ABD değil, tüm dünyanın beklediği bu yolculukta geriye tek bir adım kalmıştı ve bu adım Apollo 11 in göreviydi. Daha doğrusu Neil Armstrong’un görevi desek daha makul olur...
2. Bölüm Sonu...
Yusuf İSLAM

