top of page
  • Instagram
  • YouTube
  • Twitter

                                     Umudumu Çalanlar

           

          UMUT… İki hece dört harften oluşan bir kelime. Ama o iki hece dört harfin anlamı  daha fazla o harflere ne dünyalar, ne hayatlar sığıyor. Bazı hayatlar o harfte yaşarken bazı hayatlar o harflerde ölüyor. Benim hayatımın öldüğü gibi…

        Hayatımın en güzel çocukluk anlarında umut kırılması beter oluyor. Çocukken her şeyi öğrendiği gibi bunu öğrenmemeli insan.

         Anne ve baba çocuğun hayatındaki en büyük etken. Baba  çocuğun kahramanı, anne çocuğun hayatı. Anne ve baba onun için ölümsüzlükten bile güzel. Benim için öyleydi en azından. Her ne kadar çocukluğum hastane köşelerinde beklemekle geçse de ben her zaman beklerdim, hayatımı, annemi. O hastane köşelerinden eve geldiğimiz gün ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Çünkü o gün evde hüzün yerine mutluluk, eğlence vardı. Hayatımı eğlendirmek için o gün ailece oyunlar oynamış, gülmüş ve eğlenmiştik. Hiç o kadar huzurlun olduğum bir an hatırlamıyorum ama devamı için aynı şeyleri söyleyemem. Sabah aynı neşeyle kalkıp annemi uyandırmaya gittim. Doktorlar iyileşecek demişken nasıl mutlu olmazdım. Annemi uyandırmaya çalışmıştım. Seslendim olmadı. Sarstım olmadı nereden bilebilirdim ki o çocuk aklımla benden gittiğini. Babam geldiğinde ona uyandıramadığımı söyledim. Daha sonra olan şeyler silik, ambulans sirenleri, annemi götürmeleri, ablamın ağıtı… Ben orada o sahneyi sadece izleyebilmiştim. Daha sonra hatırladığım şeyse göğsümde, hayatımın, annemin fotoğrafı ve ona olan vedamdı.

           Umut böyleydi işte kırılırdı çok çabuk. Benim hayatımın kırıldığı gibi. Benim umudumu çalanlar gibi. Bir de bana o umudu verip de… İşte bu yüzden verilmemeliydi umut. Ya da o umudu verip de çalmamalıydı insan belki çalsa iyiydi. Geri alabilirdi ama kırmamalıydı hayatını, umudunu orta yerinden. İşte o zaman umut biter, hayat giderdi.

 

 

                                                                                                                        AYSU NİSA GÜÇLÜTÜRK

"Genç Sanatçıların Yükselen Sesi"

Online Kültür Sanat Bilim Edebiyat Dergisi

 “Bir yazarımız, bir ressamımız, bir şairimiz de siz olun istemez misiniz?

Eserlerinizi gönderin, yayınlayalım. Sayılarımıza siz de katılın!” 

gencfikirivriz@gmail.com

  • Instagram
  • Twitter
  • YouTube
  • Facebook Sosyal Simge

*Sitemizde yayınlanan tüm eserlerin telif hakları ve yasal sorumluluğu eserlerin sahiplerine aittir. 

Eserlerin izin alınmadan veya kaynak gösterilmeden yayınlanması, kopyalanması ya da herhangi bir yolla çoğaltılması yasaktır.

bottom of page