top of page
  • Instagram
  • YouTube

Greta Thunberg Cop25 BM Konuşması Full

 

Bundan bir buçuk yıl önce gerçekten ihtiyacım olmadığı sürece kimseyle konuşmazdım. Ama sonra, konuşmak için bir neden buldum. O zamandan beri birçok konuşma yaptım ve halk arasında konuşurken, herkesin dikkatini çekmek için duygusal veya kişisel sözlerle başlandığını öğrendim; mesela "evimiz yangın altında", "panik olmak istiyorum" ya da "bu ne cüret" gibi sözlerle. Ama bugün bunu yapmayacağım. Çünkü sonra,  insanların tek odaklandıkları bu deyimler oluyor. Gerçekleri hatırlamıyorlar; neden ilk başta bu şeyleri söylediğimin nedenini, daha fazla bilimin dışına çıkacak zamanımız olmadığını hatırlamıyorlar

Neden 1,5 derecenin altında kalmak bu kadar önemli? Çünkü 1 derecede bile iklim krizinden insanlar ölüyor. Çünkü evrensel bilim, iklim dengesini bozmaktan kaçınmamızı istiyor. Bu sayede buzulların, kutup buzlarının erimesi ve Arktik bölgedeki donmuş toprakların çözülmesi gibi geri alınamaz zincirel reaksiyonlara neden olmayı önlemek için en iyi şansı elde ederiz. Bir derece her parça için sorundur.İşte sözüm budur, yine.Mesajım budur.Odaklanmanızı istediğim şey budur.

Lütfen, söyleyin bana:Nasıl karşılık verirsiniz bu sayılara, en ufak bir panik duygusu olmadan? Nasıl en ufak bir kızgınlık hissi olmadan yanıt verebilirsiniz;hiçbir şey yapılmamış olduğu gerçeğine?Ve bunu alarm sesleri olmadan nasıl iletirsiniz? Gerçekten bilmek istiyorum.

Paris Anlaşması'ndan bu yana küresel bankalar fosil yakıtlara 1.9 trilyon dolar harcadı.Küresel emisyonların %71'inden yüz şirket sorumlu.G20 ülkeleri toplam emisyonların %80'ini oluşturuyor.Dünya nüfusunun en zengin %10'u CO2 emisyonlarımızın yarısını üretiyor;en fakir %50 yalnızca onda birini oluştururken.Doğrusu yapılacak biraz işimiz var; ancak bazıları diğerlerinden daha fazla.

Geçen günlerde, bir avuç zengin ülkesera gazlarının yayılımını azaltmak için söz verdi;emisyonların filanca zamanda, filanca yüzde düşmesi, ya da bilmem kaç yılda net 0 olması veya iklim tarafsızlığı olması için. Bu ilk bakışta etkileyici gelebilir.Ama niyetler iyi olsa bile; bu liderlik değildir.Bu liderlik etmek değildir.bu yanıltmaktır.Çünkü bu sözlerin büyük bir çoğunluğu havacılığı, denizciliği, ithalat ve ihracat mallarını, tüketimi içermiyor. Ancak, ülkelerin emisyonlarını başka yerlerde dengeleme ihtimalini göz önüne katmıyorlar.Bu vaatler, ufacık bir bütçe dahilinde kalan zayıf ülkeler için gerekli olan yıllık ortalama azalma oranlarını içermiyor.zayıf ülkeler için gerekli olan yıllık ortalama azalma oranlarını içermiyor.

"2050'de 0" hiçbir şey ifade etmiyor;yalnızca birkaç yıl daha yüksek emisyonlar devam eder ve kalan bütçe biterse eğer.Resmin tamamını görmeden, bu krizi çözemeyeceğiz. Bütünsel çözümler bulmak, kupanın ne hakkında olabileceğidir.Ancak onun yerine, ülkeler için kaçamak görüşmeler yapmak ve hırslarını artırmayı önlemek için bir fırsata dönüşmüş gibi gözüküyor.

Ülkeler gerçek harekete geçmek için zekice yollar buluyorlar.Mesela; emisyon azalma oranlarını çifte saymak, emisyonlarını denizlerin ötesine taşımak,ya da sonuçların ve zararların bedelini ödemeyi reddetmek ve hırslarını artırmaya söz vermek gibi vaatlere sırtını yaslamak. Bu artık durmalı. Gerçek zorlayıcı emisyonu kaynağından kesmek için daha ne bekliyoruz? Ama tabiki sadece emisyonları azaltmak yeterli değil. Sera gazı yayılımlarımız da durmalı. 1,5 derecenin altında kalmak için karbonu yeryüzünde tutmak zorundayız.

 Uzak tarihler oluşturmanın, hareketin zaten başlamış olduğu izlenimi veren sözler söylemenin faydadan çok zararı olacaktır. Çünkü hala ortada değişim için gereken hiçbir şey yok.Dünya liderlerinin ağzından ne duyarsanız duyun, politika bugün çürümeye yüz tutmuştur.Ve inanıyorum ki, hala en büyük tehlike harekete geçmemektir.Gerçek tehlike politikacı ve CEO'ların harekete geçmiş rolü yapmasıdır.Mesela; gerçekte hiçbir şey yokken PR'ın yapılan bir şey varmış gibi yaratıcı ve zekice(!) istatistikler ortaya koyması.

Dünya çapında seyahat edebilecek kadar şanslıydım.Ve deneyimim şu oldu: Farkındalık eksikliği her yerde aynı;yalnızca bizi yönetmek için seçilenler arasında değil. Herhangi bir aciliyet hissi yok.Liderlerimiz acil bir durumdaymışız gibi davranmıyorlar.Bir aciliyet durumunda davranışınızı değiştirirsiniz.Eğer bir çocuk yolun ortasında duruyor ve bir araba son sürat ona doğru geliyorsa, yüzünü yana çevirmezsin.Çünkü bu çok rahatsız edicidir. Hızla koşar ve çocuğu kurtarırsın.Biz, insanlar aciliyet duygusu içinde olmadan gerçek bir krizle yüzleşeceğimizi nasıl anlayabiliriz ki? Ve insanlar ne olup bittiğinin tam olarak farkında olmazsa, gücün başındaki insanlara harekete geçmek için baskı yapamazlar.Ve halk baskı yapmazsa, liderlerimiz  paçayı sıyırır ve aslında hiçbir şey yapmazlar.Neredeysek orada kalırız.Ve dünya döndükçe bu devam eder.

Yalnızca 3 hafta sonra yeni bir on yıla giriyoruz;geleceğimizi tanımlayacak bir on yıla.Şimdi, umut için bir işarete çok ihtiyacımız var.Söylüyorum ki; umut vardır.Görüyorum.Ama devlet ya da şirketlerden değil; umut halklardan geliyor.Habersiz olan, farkında olmayan insanlar, şimdi uyanmaya başlıyor.Ve biz bir kere farkına vardık mı, değişiriz. İnsanlar değişebilir.İnsanlar değişim için hazır.Ve bu umuttur.Çünkü biz demokrasiye sahibiz ve demokrasi her zaman geçerlidir. Sadece seçim gününde değil; her saat ve her saniye. Genel görüş korunmuş bir dünya yönündedir.Aslında tarih boyunca her büyük değişim insanlardan gelmiştir.

Bekleyecek zamanımız yok.

Değişimi hemen şimdi başlatabiliriz.Biz, insanlar.

 

Teşekkür ederim.

-Greta Thunberg

Çeviri: İlker Keleş

Online Kültür Sanat Edebiyat Dergisi

 “Bir yazarımız, bir ressamımız, bir şairimiz de siz olun istemez misiniz?

Eserlerinizi gönderin, yayınlayalım. Sayılarımıza siz de katılın!” 

gencfikirivriz@gmail.com

  • Instagram
  • YouTube
  • Facebook Sosyal Simge

*Sitemizde yayınlanan tüm eserlerin telif hakları ve yasal sorumluluğu eserlerin sahiplerine aittir. Eserlerin izin alınmadan veya kaynak gösterilmeden yayınlanması, kopyalanması ya da herhangi bir yolla çoğaltılması yasaktır.

bottom of page