EYÜP DAL NİÇİN YAKTI KENDİNİ?
Adı Eyüp Dal’dı. Antepli’ydi. Otuz üç yaşındaydı. Beş yıldır iş aramaktaydı. Mevsimlik işlerde çalışarak evine bakmaya çalışırdı. Ancak geliri yetersizdi geçinmeye. Abisi Mesut Dal ve annesinden parasal destek alarak yaşamını sürdürürdü. Ancak zamanla başkasından destek almak onurunu incitmeye başlamıştı. Düzenli bir iş ve gelir arayışındaydı.
Fabrikalara belediyelere başvuru yapar defalarca. Bir gün bir fabrika Eyüp’e “Seni işe alacağız” der. İçi içine sığmaz Recep’in. Sevinçle annesini arar: “Anne haftaya işe giriyorum der”. Bir hafta sonra kötü haber: “Sen sabıkalısın, işe alamayız”
Evet sabıka kaydı vardı. Ancak bir daha suça bulaşmak istemezdi. Bir iş bulup onurlu bir hayat sürmek, alınteriyle geçinmek isterdi.
Antep’in Şahinbey belediyesine başvurdu. Oradan da seni haftaya işe alacağız dediler. Umutlandı. Tekrar uğradığında “vazgeçtik, alamayız” cevabı ile karşılaştı.
İcralar kapıya dayandı. İş bulmak zorundaydı. İş bulursa icralar maaşından kesilerek ödenirdi. Çevreden aldığı maddi destek ona dayanılmaz gelmeye başlamıştı. Belediyede iş bulmak, son ümidi gibiydi. Artık gücü tükenmişti. Eli iş tutarak evine bakamamak ona psikolojik olarak taşımayacağı bir yük haline gelmişti.
Bir sabah abisi Mesut Dal’a dedi ki “Abi biraz benzin parası ver. Şu eski model arabamla biraz gezeyim”
Abisi Mesut onun sözünü hiç ikiletmezdi. Attı elini cebine, ona benzin parası verdi.
Eyüp bu parayla benzin istasyonuna gidip bir şişe benzin aldı. Şahinbey belediyesinin önüne geldi. Belediye görevlilerinin iş sözü verip, umutlandırıp, sonra vazgeçmeleri onu çok incitmişti. Geçmişte sabıka kaydı olmak, ömür boyu sabıkalı kalmak olmamalıydı.
İş bulma, ayakta kalma umudu tükenmişti. Artık abisinin annesinin eline bakmak istemiyordu. 16 Mayıs 2019 öğle vakti belediye önünde benzini üzerine döktü. Kibriti çıkarıp ateşledi. Etraftakiler yetişip söndürdü. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Dört gün sonra hayatını kaybetti.
Bu bir dünya gerçeğiydi.
Acaba insanların iş bulana kadar kimseye muhtaç olmayacağı bir sosyal güvencesi olsa Mesul Dal bugün hayatta olmaz mıydı?
Demirhan Atilla